Enerjide Yeni Bir Yol…
Bu sayımızda 1998 yılından itibaren kendi hikayesini yaratan ve bir başarı öyküsü haline gelen ülkemizde inşaat, turizm ve jeotermal ısıtma teknolojili sera gibi bir çok alanda yatırımı olan ve daha önemlisi enerjide yeni bir yol olarak benimsenen Jeotermal enerji alanında ülkemizin bir çok noktasında projeleri bulunan Yediyol Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şuheyp MENDİ ile bir araya geldik…
FOOD MACHINE: Muhammet Bey neden enerjide yeni bir yol?
Muhammet Şuheyp MENDİ: Hepimizin bildiği gibi ülkemizin enerji stratejisinin çok yönlü yapısı ve enerjide dışa bağımlılığı bu alanda uluslararası ilişkileri ve hassas dengeleri ön plana çıkartıyor. Türkiye’nin son dönemlerde enerji stratejisinin ana hedeflerinden biri, enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergahları ve kaynakları çeşitlendirerek dışa bağımlılığı azaltmak aynı zamanda bölgesel ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunarak enerjide bölgesel bir ticaret merkezi olabilmek…
Ülkemiz enerji ihtiyacını karşılamada şu anda %74 lük bir ithalat bağımlılığına sahip.Bu bağımlılık döviz giriş ve çıkışlarını etkiliyor aynı zamanda maalesef ileri düzeyde cari açık nedenlerinden bir tanesi. Düşünsenize muazzam yer altı kaynaklarına sahip bir ülke ve biz neden bu kaynaklarımızı en yararlı noktalarda değerlendirmeyelim? Biz bu doğrultuda hem dışa bağımlılığı azaltıyoruz hem de ülkemizin sürdürülebilir geleceği için çalışıyoruz. Yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz ve çevre dostu bir enerji olan Jeotermal enerji kaynağı diğer enerji kaynaklarının aksine insan sağlığına zarar veren yanma, patlama gibi hayati riskleri ortadan kaldırıyor.
FOOD MACHINE: Jeotermal kaynakların araştırılması, bulunması ve işletilmesi ile ilgili süreçlerden bahseder misiniz?
Muhammet Şuheyp MENDİ: Jeotermal kaynakların aranması bulunması ve işletilmesi yasaya tabidir ve oldukça zor bir süreçtir. Güçlü ve deneyimli ekiplerimiz ve danışmanlarımız var. Bir bölgede jeotermal kaynak için öncelikle arama ruhsatı almanız gerekir ve o sahanın bir başka şirket ya da kişi tarafından ruhsatı olmaması gerekir.
Şayet arama sahası boş ise arama faaliyetlerine başlayabilirsiniz. Jeolojik ve jeofizik etütler, derin ve yüksek maliyetli sondajlardan sonra kaynağı yeryüzüne çıkardıktan sonra işletme faaliyetlerine başlayabilirsiniz. Bu süreç minimum 4 yıldır. Bazen istenilen sıcaklara ulaşılamaz ve maliyetleriniz boşa gider. Bu işler gerçekten kolay değildir. İstenilen özellikte kaynağı buldunuz diyelim. Hem sondajlar hem de sera vs yatırımları için arazi bulmanız gerekir. Arazi özel mülkiyete konu ise fiyatlar 10 kat artar ve size o şekilde pazarlanmak istenir.
Kamuya ait ise çok uzun ve meşakkatli bir süreç başlar. Siz bölgeye ve ülkeye ne kadar katkı sağlamak isterseniz isteyin o bölgelerde de tepkiyle karşılaşırsınız. Bu tepkileri azaltmak halka yatırımları anlatarak ikna etmek, kamudaki işleri ve prosedürleri yürütmek te gerçekten zor işlerdir.
Biz Yediyol Holding olarak bu çok zor süreçleri aşacak profesyonel ekiplerle çalışıyoruz. Ve zor olanı kolaylaştırıyoruz.
FOOD MACHINE: Jeotermal enerjiyi bir çok alanda kullanabilmek ve farklı sektörlere entegre edebilmek büyük bir vizyon ve ön görülü aynı zamanda güçlü bir bakış açısı gerektirir. Bahsetmiş olduğunuz faaliyet alanlarında jeotermal enerji kullanımını Yediyol Holding olarak nasıl bir strateji ile gerçekleştiriyorsunuz?
Muhammet Şuheyp MENDİ: Çıkarılan jeotermal enerjiyi öncelikle bünyemizde bulunan termal otellerimizde, yine İstanbul ve Kuşadası bölgelerimizde gerçekleştirdiğimiz inşaat projelerimizde yakın zamanda faaliyete geçecek termal seralarımızda ısınma başta olmak üzere bir çok noktadan ürün yetiştiriciliğine kadar bu sistemi kullanmaya başlayacağız.
İlk olarak Kuşadası ve İstanbul projelerimiz başta olmak üzere jeotermal enerji ısıtma teknolojisini projelerimize entegre ediyoruz aynı zamanda ülkemizde 200 den fazla ilçede hayata geçirmeyi planladığımız ve üzerinde çalıştığımız projelerimize yine jeotermal ısıtmalı teknolojik enerji sistemini entegre etmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz
FOOD MACHINE: Jeotermal ısıtmalı teknolojik sera projeniz oldukça dikkat çekici… Bize biraz bahseder misiniz?
Muhammet Şuheyp MENDİ: Bildiğiniz gibi seralar açıkta bitki yetiştirmeye izin vermeyen dönemlerde ve bölgelerde kültür bitkilerinin ekonomik olarak yetiştirilmesine olanak sağlayan, içinde bitkilerin yetişmesi için uygun çevre koşullarını sağlayan yapılardır.
Biz ise 6 ay gibi kısa bir sürede kurulumu gerçekleştirilen ısı, ışık ve minimum oranlarda su kullanımının olduğu jeotermal ısıtmalı teknolojik sera konseptini hayata geçiriyoruz.
Jeotermal ısıtmalı teknolojik sistem ile kurulan seralarda ilaçsız ve katkısız tamamen doğal ürünler yetiştiriliyor. Yetişen ürünlerin insan sağlığına ve bağışıklığına sunduğu katkı küçümsenmeyecek boyutta.
Verimsiz ve tarıma elverişsiz topraklar bu sistem sayesinde tarıma elverişli bir hale geliyor hatta yılın 12 ayı tamamen taze ürün üretimini sağlıyor.
Bu alanlarda çalışan ve çalışacak olan toplam kadın istihdamı ortalaması %85.Bu oran hem istihdama katkı sağlarken hem de eğitimli, bilinçli ve devamlılığı olan iş gücünü ortaya çıkartıyor.
Jeotermal ısıtmalı teknolojik sistem en az su tüketimi yapılarak çalışan bir üretim sistemi dolayısı ile üretim maliyetlerine oldukça pozitif oranda katkı sağlıyor
Yenilenebilir ve sürdürülebilir olması üretimde aynı zamanda devamlılığı sağlıyor.
Kentsel dönüşüm projelerine entegre ettiğimizde ise alınacak sonuçlar muazzam.
Doğalgaza olan bağımlılık ortadan kalkarken doğalgaz kullanımından kaynaklı ortaya çıkan tüm maliyetler, apartman aidat ve pahalı ısınma bedelleri ortadan kalkıyor.
Böylelikle hem bu sistemi kullanacak olan vatandaşlarımızın bütçe dengesi korunurken hem de doğalgaz bağımlılık oranı düşürülerek cari açığın kapatılmasına pozitif anlamda katkısı oluyor.
FOOD MACHINE: Şu an faaliyet alanlarınızda ve geleceğe yönelik hedeflerinizde neler var?
Muhammet Şuheyp MENDİ: Kuşadası bölgemizde 133 odalı hem termal hem de yaz konsepti ile yılın 12 ayı hizmet veren 5 yıldızlı Seven Four Life markamız bünyemizde ve aynı zamanda toplamda farklı bölgelerde yer alacak şekilde 2000 oda kapasiteli inşaat ruhsatımız mevcut. Ayrıca Kütahya da 2 tane 5 yıldızlı termal otel ruhsatımızı da alarak proje aşamasına geçtik. Biz jeotermal ısıtmalı teknolojik enerji sistemini inşaat, turizm ve seracılık başta olmak üzere yatırım yaptığımız tüm faaliyet alanlarına entegre etmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Ben her zaman geleceği önce aklımda yaratarak sonrasında ise bu planları hayata geçirerek ve geleceğe entegre ederek ilerledim. Bundan sonraki aşamada ise ilk 10 yıl da Türkiye de 10 milyon M2 büyüklüğünde jeotermal ısıtmalı teknolojik sera alanları kurmayı amaçlıyoruz ve tabi ki sadece sera projelerimizde değil aynı zamanda jeotermal ısıtma sistemleri ile inşa edilecek kentsel dönüşüm konut projeleri, Jeotermal ısıtmalı teknolojik kurutma alanları yaratmak yine Jeotermal enerji sistemi ile belirlenen alanlarda yapılacak balıkçılık çalışmaları ve son olarak Jeotermal enerji ile turizm sektörünü bir çok noktada birleştirdikten sonra tüm bu projelerimizi belirli bir noktaya getirmemizin akabinde 2026 yılındaki hedefimiz Dünya borsalarına açılmak olacak.
Türkiye Enerji Stratejisi
Türkiye, enerji ihtiyacını karşılamada, %74’lük bir ithalat bağımlılığına sahip. Türkiye’nin enerji stratejisinin çok yönlü yapısı ve enerjide dışa bağımlılığı, bu alanda uluslararası ilişkileri ön plana çıkarmakta. Türkiye’nin enerji stratejisinin ana hedeflerinden biri, enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergâhları ve kaynakları çeşitlendirmek. Türkiye ayrıca bölgesel ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmayı ve enerjide bölgesel bir ticaret merkezi olmayı hedeflemekte.